Still hastalığı, ateş yükselmesi, eklem şişlikleri ve vücutta döküntülerle karakterize edilen bir hastalıktır. Bu hastalığın nedeni henüz bilinmemektedir. Yüksek ateş genellikle bir ila üç hafta arasında sürer. Eklemde meydana gelen ağrı veya şişlik ise iki ila üç hafta boyunca devam edebilir. Still hastalığının en belirgin bulgusu, yüksek ateşe eşlik eden, genellikle gövde, bacaklar ve kollarda ortaya çıkan kaşıntısız pembe renkli döküntülerdir. Hastalığın Belirtileri Still hastalığı, bir dizi farklı belirti ile kendini gösterir:
Romatoid faktör ve ANA (antinükleer antikor) gibi romatizma testleri bu hastalıkta genellikle negatiftir. Nedeni uzun süre araştırılan ateş hastalarının büyük bir kısmının tanısı Still hastalığıdır. Hastalık ilerledikçe, başlangıçta hafif olan eklem ağrıları artar ve eklemin hareketini kısıtlar. Özellikle el bileğindeki eklemlerin tutulması ve eklemde daralma bu hastalığın belirgin bulgularındandır. Bunun yanı sıra, ayak bilekleri, dizler, parmakların orta eklemleri, dirsekler ve diğer eklemler de etkilenebilir. Teşhis ve Tanı Still hastalığının teşhisinde kullanılan en güvenilir testlerden biri, kandaki ferritin değerinin yüksek olmasıdır. Bu test, hastaların %70'inde yüksek sonuç verir. Tedavi Yöntemleri Still hastalığının tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılır. Hafif şiddetli belirtileri olan hastalarda ateş, deri döküntüleri ve alerji gibi semptomları kontrol altına almak için ilaçlar kullanılabilir. Ancak, bu tedavi yöntemi genellikle çok az hastada etkili olur. Hastaların büyük bir kısmı yüksek dozlu kortizon tedavisine ihtiyaç duyar. Kortizon tedavisi ile tam olarak yanıt alınamayan veya kortizon dozunun azaltılması gereken hastalarda, metotreksat tedavisi uygulanır. Ayrıca, iltihabın oluşmasında büyük rol oynayan molekülleri veya hücreleri etkisiz hale getiren tedavi yöntemleri de denenmektedir. Ek Bilgiler Still hastalığı genellikle çocuklarda ve genç yetişkinlerde görülür, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Hastalığın seyri her bireyde farklılık gösterebilir ve bazı hastalarda kronik bir hal alabilir. Bu nedenle, hastaların düzenli takip edilmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması büyük önem taşır. |