Fil ayağı hastalığı; vücudun lenf sistemindeki rahatsızlıktan dolayı meydana gelmektedir. Tıp dilinde lenf ödem rahatsızlığı ismi verilmektedir. Doğuştan kaynaklı olmakla beraber aynı zamanda ipliksi ve yuvarlak solucanlardan dolayı da insan vücuduna bulaşabilmektedir. Solucanların larvalarını bıraktıkları bölgelerden sivrisineklerin alıp insanlara taşıması ve insanları sokarak bu larvaların vücuttaki lenf sistemine ulaşması ile görülebilmektedir.
Lenf sistemine ulaşan larvalar lenf damarlarını tıkayarak akışı engellemektedir. Tıkanan bölgelerde şişmeler, ağrılar ve iltihaplanmalar meydana gelir. Bu şişlikler insan vücudunda bel altında kendini göstermektedir. Lenflerdeki tıkanmalardan dolayı oluşan ödemler o kadar büyür ki görüntü olarak fil ayağına benzetilmektedir. Bu nedenle rahatsızlığın adı tıp dünyasında
fil ayağı hastalığı olarak geçmektedir.
Aynı zamanda fil ayağı hastalığı kanserli hastalarda da görülebilmektedir. Kanseri meydana getiren hücrelerin lenf sistemindeki damarları tıkaması ile veya yanlış cerrahi müdahaleler yapılması ile de fil ayağı rahatsızlığı görülebilmektedir.
Fil ayağı hastalığı belirtileri nelerdir?
En önemli belirtisi deride ve lenf bezlerinde oluşan aşırı kalınlaşma ve büyümedir. Bu durum en çok bacaklar, kollar ve cinsel organlarda görülebilmektedir. Fil ayağı hastalığının diğer belirtileri aşağıdaki gibidir;
- Etkilenen bölgenin ten renginde koyulaşma, çatlaklı bir görüntü, kuruma
- Halsizlik ve sağlıkta gözle görülür bir düşüş
- Cinsel organlarda büyüme, şişme, ağrı ve yanma oluşması
- Kadınlarda bazen göğüslerde büyüme
- İdrar yaparken beyazlaşma ve süt kıvamında olması
- Karaciğerde büyüme
Fil ayağı hastalığı tedavisi nasıl yapılır?
Lenf sistemindeki ödemler, normalde vücutta meydana gelen ödemlerden daha büyüktür.
Tanı mutlaka Uzman bir hekim tarafından konulmalıdır. Bel altında bulunan şişlikler Uzman doktor tarafından muayene edilir ve parmağın dokunduğu yerlerde oluşan çukurlar rahatsızlığın belirtisidir. Zamanla deride kalınlaşma olur, renginde koyuluk meydana gelir. Vücut ısısında yükselme ve aynı zamanda öksürükte meydana gelebilir.
Tedavi için mutlaka hastaların hijyenlerine çok dikkat etmesi gerekir. Ayrıca Uzman doktor tarafından cerrahi müdahale ile fazla deriler vücuttan çıkartılır. Kullanılan ilaçlar zamanında ve doktorun vermiş olduğu dozlarda aksatılmadan uygulanmalıdır. Tüm bunlardan sonra fizyoterapi tedavisi başlar. Fizyoterapi uygulaması ilaç tedavisi ile mutlaka yapılmalıdır. Fizyoterapi tedavisinde hastanın yapacağı belli başlı hareketler vardır. Bu hareketlerdeki amaç bacakların yukarıya kaldırılarak kan dolaşımının eskisi gibi olması sağlanmaktadır. Fizyoterapi tedavi süreci yaklaşık üç veya dört hafta sürebilmektedir. Bu tedavi sürecinde tüm hastaların bandaj takmaları ve sıkı kıyafetler giymeleri istenmektedir.
Bu tedavi süreci hastalar için oldukça zordur. Kişi ağrılarından dolayı ve görüntü olarak rahatsız olduğu için evden dışarı çıkmak istemez. Dışarı çıkmayan ve hareketsiz bir şekilde sürekli oturmaktan, yatmaktan dolayı hastalarda yaralar meydana gelebilir. Yaraların iyileşmesi normal zamanlara göre daha zordur. Çünkü vücuttaki yaralar kan dolaşımında bulunan oksijen sebebiyle daha çabuk iyileşme gösterir. Fakat lenf sistemindeki damarlardaki tıkanıklıktan dolayı yaralar daha geç iyileşmektedir. Üç veya dört haftalık tedaviden sonra fil ayağı hastalığı olan kişilerin ömür boyu kendilerine çok dikkat etmeleri gerekir. En ufak ihmalde dahi hastalık kendisini yenileyebilmektedir.